Merhaba, benim adım SANDY. Ben bir köpeğim...
Yardımla yeyip içebiliyorum, hem de tıka basa. Hastalandığımdan beri bir klinikte kalıyorum. Sahibim kliniğe hiç gelemiyor üzüldüğü için, ama gelse çok sevineceğim, onunla konuşacağım. Üstelik çok ilerleme kaydettim. Ön bacaklarımı kullanabiliyorum. Zaman içinde ayağa da kalkabileceğim. Tek kusurum var; şimdilik tuvaletimi tutamıyorum. Mine ablam hep geldi beni ziyarete, sahibime de teklif etti "Ben bakayım evde, herhangi bir şey istemem karşılığında " diye. Sahibim kabul etmedi.
Mine ablam çok baktı benim gibilere, benden daha beterlerini yürüttü. Yürüyemeyenlere de çocuk bezi bağladı, senelerce baktı, bakıyor. Benim sahibime de bunu binlerce kez anlatmıştı ama bugün öğrendi ki ben uyutulmuşum. Hani şu insanların ötenazi dedikleri şey. Ötenaziye insan, kendisi yine kendisi için karar vermez mi? Aman ben köpeğim zaten. Bilmem ki öyle şeyleri. Ben yaşamak istiyordum sadece ama galiba sahibime masrafım fazla geldi. Olsun, evde de dururdum böyle yardım etseydi yemeğimi yememe. Belki de altıma kaçırmamı steril evi için bir tehlike olarak gördü. Neyse işte ben köpeğim ki zaten anlamıyorum siz insanların MANTIK dedikleri şeyden...
Ben bir de kördüm, belki bilmek istersiniz dedim...
Mantığınızı s...
Not: Hayvanı öldürtmesi ayrı, yalvardım git gör senin sesini duysun. Ben gider gitmez hissetti, sevindi diye. Dayanamazmış. Bırak ben bakayım dedim. Onu da istemedi. Sandycim her ziyarete gittiğimde soğuk fayans üzerinde yatıyordu. İki karış ilerisinde su mama kabı. Sandy kördü ve o sırada kendi yiyemiyordu. Yardım edersen yiyordu. Tek ihtiyacı ilgiydi. Daha uzun yıllar yaşardı o. Uyutmaya karşıyım ama çok ümitsiz durumlarda belki acıya son vermek için yapılabilir ki ben de bir kere yaptırdım. Ama Sandy umutsuz vaka değildi.